Aile Hekimleri Cumartesi’de Açık Olacak

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Aile hekimlerimizin ailelerle muhataplık sürelerini, aile hekimi sayımız çerçevesinde genişletmeyi planlıyoruz” dedi

Sabah’ın haberine göre Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Aile hekimlerimizin ailelerle muhataplık sürelerini, aile hekimi sayımız çerçevesinde genişletmeyi planlıyoruz” dedi.

Edirne’de ziyaretlerde bulunan Müezzinoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Müezzinoğlu, aile hekimliğiyle ilgili soru üzerine, bu konuda bir düzenleme hazırlığında olduklarını bildirdi.

Aile hekimlerinin mesai saatlerini yeniden ele alacaklarını belirten Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

“Aile hekimlerimizin ailelerle muhataplık sürelerini, aile hekimi sayımız çerçevesinde genişletmeyi planlıyoruz. Onların çalışma saatlerinde esnek mesai var. Esnek mesaide, sabah 08.00, akşam 20.00 gibi vatandaşların karşısında 12 saat hizmet verebilecek noktaya taşımayı planlıyoruz. Hasta, ‘17.00’den sonra iğne yaptıramıyorum, tansiyon ölçtüremiyorum, belli bir saatten sonra doktor bulamıyorum’ diyor. 22 bin aile hekimimizin bu anlamda aile sağlığı merkezlerimizde vatandaşımızla daha geniş zamanlı muhataplığını planlıyoruz. Cumartesi günleri de 09.00 ila 17.00 arası gibi nöbet planlıyoruz. Örneğin 4 aile hekiminin görev yaptığı merkezimizde bir cumartesi biri, bir cumartesi bir başkası, 4 aile hekimi ayda 8 saat nöbet tutuyor olmalarını bir meslek olarak yük görüyorlarsa, öyle bir hekimlik mesleği dünyada da yok, bizde de olmasını doğru bulmuyorum.”

Kadınlar Neden Uyku Sorunu Yaşar ?

Kadınlar, erkeklerden daha fazla uyku sorunu yaşıyor.

Gençlerden yaşlılara gidildikçe uyku bozukluğu artıyor. Kadınlar ise, erkeklere oranla daha fazla uyku sorunu yaşıyor.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Erkan Berksun insan ömrünün üçte birinin uykuda geçtiğini ve uykudaki aksaklığın, sağlığın yanı sıra gündelik yaşamda da doğrudan etkisini gösterebileceğini söyledi.

Toplumun yaklaşık yüzde 90’ının hayatının bir döneminde uykusuzluk problemiyle karşılaştığını, üçte birinin ise haftanın birkaç gecesini istediği gibi uyuyamadan geçirdiğine işaret eden Berksun, şöyle konuştu:

“Her 100 kişiden en az 5’i solunum problemleri nedeniyle uykusunu alamadan uyanmakta, birçoğu ertesi gün uyuklamasına engel olamamakta ve yüzde 40’ı horlamaktadır. Kentsel kesimde kırsal kesime oranla daha fazla uyku bozukluğu görülmektedir. Gençlerden yaşlılara gidildikçe uyku bozukluğu artmaktadır. Kadınlar, erkeklere oranla daha fazla uyku sorunu yaşamaktadır. Uykusuzluk problemleri nedenleri arasında cinsiyet, yaş, gelir ve eğitim düzeyinin yanı sıra kültürel özellikler, sigara ya da alkol kullanımı, bireylerde mevcut diğer hastalıklar gibi pek çok faktörün rolü olduğu bilinmektedir.

KADINLARDA ORTA YAŞTAN SONRA BAŞLIYOR

San Marino’da yaklaşık 6 bin kişiyle yapılan anket çalışmasında toplumdaki 20 yaş üstündekilerin yüzde 19’u uykusuzluktan yakınmakta, kadınlarda orta yaşın geçilmesiyle bu oranın yüzde 40’a ulaştığı sonucu elde edilmiştir.”

Berksun, Fransa’da yapılan benzer çalışmada uykusuzluğun yüzde 62’ye kadar yükseldiğini ve Fransızların yüzde 11’inin hemen hemen her gece uyku ilacı aldığının görüldüğünü belirterek Amerika’da da hayatlarının belli döneminde uykusuzluktan şikayetçi olduklarını bildirenlerin oranının yüzde 90 olduğunu vurguladı.

“Uykusuzluk çekenlerin yüzde 35’i de uzun süreli ve ciddi boyutlarda halen uykusuzluk yaşadıklarını kaydetti” diyen Berksun, “Türkiye’de Çanakkale çevresinde yapılan ankete katılan 5 bin kişinin yüzde 28’inin uykusuzluktan şikayetçi olduğu, yüzde 10’unun da üç haftadan uzun süreyle veya haftada üç gece veya daha fazla sıklıkta uykusuzluk çektiğini göstermiştir. Türkiye’de uzun süreli uykusuzluk çekenlerin yüzde 10’u uyku ilacı veya benzeri maddeler kullanarak uyumaya çalışmakta. İnsanların üçte birinden fazlasında uyku problemi olduğu bilinmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

KALİTELİ UYKU ÇOK ÖNEMLİ

Berksun, iyi uykunun sağlıklı, güvenli, huzurlu, dingin ve beyni güne hazırlayan psikobiyolojik süreç olduğunu kaydederek konuşmasını şöyle tamamladı:

“Neredeyse hayatımızın üçte biri uykuda geçmektedir. Kaliteli uyku, kişinin enerji ve dinçlik hissinde artmaya, dikkati ve konsantrasyonu güçlü kılarak yaşama sevincimizi artırarak kaza ve yararlanma riskinin yanı sıra olasılığının azalmasına, daha olumlu düşünceye, artmış yaratıcılığa, ilişkilerde düzelmeye, daha sağlıklı akla ve bedene, güne yeni başlangıç yapabilme duygusuna, gücüne, cesaretine, isteğine sahip olmamızı sağlar.

Uyku, bebekliğimizde biyolojik gereksinimlerimizin ön planda olduğu dönemlerde, ilk zamanlar biyolojik gereksinim olarak acıkan karnımızın doymasının bize verdiği huzur ve enerjinin yanı sıra bununla bağlantılı cesaret ve boş beynimizin doğal merakıyla, yeni günü, yeni şeyleri deneyimleme şansı tanımasıyla yaşama sevincimizin en önemli psikolojik unsurlarından biri haline gelir.

Her yaşta insanlar uyku bozukluğundan etkilenebilir ama birçok kişi gerçekte uyku bozukluğu yaşadığından haberdar değildir.”

Kış Sebze Ve Meyveleri İle Güçlenin

ERCİYES Üniversitesi Tıp Fakültesi Baş diyetisyeni Sunay Kütük, “Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için gerekli olan C, D ve E vitaminlerinin deposu olan kış meyve ve sebzelerini bol bol tüketmek gerekir’’ dedi.Baş diyetisyen Sunay Kütük,…

ERCİYES Üniversitesi Tıp Fakültesi Baş diyetisyeni Sunay Kütük, “Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için gerekli olan C, D ve E vitaminlerinin deposu olan kış meyve ve sebzelerini bol bol tüketmek gerekir’’ dedi.

Baş diyetisyen Sunay Kütük, her şeyden önce kış mevsiminde ve diğer dönemlerde olduğu gibi üç ana ve üç ara öğün şeklinde beslenilmesi gerektiğini söyledi. Bunun genel beslenme kurallarından biri olduğunu belirten kütük, “Bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesi lazım. Enfeksiyonlara karşı vücut direncimizi arttırmamız lazım. Bu da C, A ve E vitaminiyle sağlanmaktadır. Özellikle sebze ve meyve tüketimi, meyvelerden portakal, mandalin, elma, turunçgiller grubundan ve sebzelerden karnı bahar, brokoli, kabak, lahana, kış mevsiminde özellikle tüketilmesi gerekir’’ öneriesinde bulundu.

Hem antioksidan özelliğinden dolayı hem de vitamin zenginliğinden dolayı kış sebze ve meyvelerinin tercih edilmesini öneren Kütük, “Özellikle uzun kış gecelerinde televizyon karşısına oturarak abur cubur şeyler yemek ve bunun sonucunda fazla yemek yenmesi durumuyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu dönemlerde yağlı yiyeceklere karşı bir yönelim olmaktadır. Bunu önlemek için, yiyeceklerimize yaz döneminde nasıl dikkat ediyorsak kış döneminde de dikkat etmemiz lazım. Bağırsak hareketliliğinin devamı için su tüketimini arttırmalıyız’’ diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

Fazla Uyku Depresyona Yol Açıyor

GAZİANTEP Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir, kış ayları ile birlikte bunaltıcı havanın daha çok uykuya neden olduğunu ancak fazla uykunun beyne zarar…

GAZİANTEP Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir, kış ayları ile birlikte bunaltıcı havanın daha çok uykuya neden olduğunu ancak fazla uykunun beyne zarar verdiğini ve depresyona yol açabileceği uyarısında bulundu.

Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir, kış mevsimi ile birlikte; kapalı, bulutlu, yağmurlu ve bunaltıcı havalarda insanların isteksizleşerek içe döndüğünü ve daha çok uyuduğunu ifade etti. Yetişkinlerin günde ortalama 6-8 saat uykuya ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Nilgün Ulutaşdemir, fazla uykunun stres ve depresyon işareti olabileceğini belirterek şöyle konuştu:

“Kişinin çalıştığı iş durumunda ve gün içindeki yorgunluk durumuna göre uyku süresi değişir. Tavsiye edilen maksimum uyku süresi 8 saattir. 8 saat üzerinde uyumak faydalı olmasından çok zararlıdır denilebilir. Çünkü aşırı uyuyan kişide sersemlik hali ve daha fazla uyuma isteği görülür. Fazla uyumak uyku kalitesini düşürüyor. Bu da hem strese neden oluyor, hem de beyne zarar veriyor. Çeşitli araştırmalar 8 saatten çok uyuyan kişilerin beyin fonksiyonlarının yavaşladığını ve öğrenme becerilerinin bu durumdan olumsuz etkilendiğini gösteriyor. Ayrıca çok fazla uyumak ya da çok az uyumak insanların stresli olmasına ve daha önemlisi depresyona girmesine neden oluyor.”

Ulutaşdemir, düzenli uyku için ağır yemek, alkol, sigara, kahve, çay ve egzersizlerden kaçınılması, uyku öncesi kitaplar okunması, hafif müzik dinlenmesi ve ılık süt içilmesi önerisinde bulundu.

FOTOĞRAFLI

Londra Metrosu 2022’de Sürücüsüz Olacak

Sürücüsüz araçlar konusunda yapılan çalışmalar önemli adımlar katetti ve pek çok model önümüzdeki yıllarda yollara çıkmaya hazırlanıyor. Otonom sürüş konusu metro sistemlerinde de önemli bir yer tutuyor. 
Otomobillerin aksine metro trenlerinin sürücüsüz olarak kontrol edilmesi daha kolay ve bu bakımdan daha hızlı ilerleme kaydediliyor. Hali hazırda otonom trenlerin pilot olarak kullanıldığı Londra metrosu büyük bir atılım yapmak üzere. 
Tube adının verildiği Londra metrosu 2022’de kullanılmak üzere 250 adet sürücüsüz tren üretilecek ve bu trenlerin tasarımı için PriestmanGoode tasarım stüdyosu ile işbirliğine gidiliyor. 
Oldukça fütüristik olarak tasarlanan trenler hem yolcu hem de tekerlekli sandalyelerin kolayca inip bineceği kapı geçişlerine sahip olacak. Trenlerde klima sistemleri ve ilk kez de WiFi erişimi yolculara sunulacak. 
Ayrıca trenlerdeki dinamik dijital ekranlar otomatik olarak Tube güncellemelerini ve yolculuk durumlarını yansıtacak. Ayrıca bu ekranlardan reklam da verilecek. İç LED ışıklandırma yolculara kapı açılışlarını ve durakları bildirecek.
2022 yılından itibaren periyodik olarak 250 tren Piccadilly, Bakerloo, Central ve Waterloo & City hatlarına yerleştirilmeye başlanacak. 30 yıl boyunca günde 24 saat çalışacak olan trenler kapasiteyi de yüzde 25 artıracak. Bu da saatte 12 000 yolcu anlamına geliyor. Projenin 2020 sonlarında tamamlanması bekleniyor.    

BMW Sokak Lambalarını Şarj İstasyonu Yapacak

Elektrikli araçlar son dönemin en popüler trendlerinden birisi haline geldi ve Tesla gibi firmaların çabaları ile kendisine daha fazla kullanım alanı elde etmeye çalışıyor. Ancak heryerde olduğu gibi elektrikli araçlarda da şarj konusu önemli bir problem teşkil ediyor. 
Standart elektrikli araçlar dahili bataryaları ile çok fazla mesafe gidemiyor. Bu bakımdan sürekli kendisini şarj edebileceği istasyonlara ihtiyaç duyuyor. Ancak benzin istasyonlarının aksine elektrikli şarj istasyonları çok fazla yaygın olmadığı için sürücüler de zorluk yaşıyor. BMW buna bir çözüm arayışında.
Gelecek yıl Münih’te başlayacak bir pilot program, elektrikli araçların sokak lambalarından enerji üretebilmesini temel alacak. Ancak sokak lambalarının ışık kaynağını kastetmiyoruz. BMW hali hazırdaki sokak lambalarına ChargeNow adındaki mini istasyonlarını entegre edecek ve artık herhangi bir sokak lambası elektrikli aracınız için bir şarj istasyonuna dönüşecek. Ayrıca bu lambalarda enerji tasarruflu LED ampüller kullanılacak. BMW bu konsepte Light and Charge adını vermiş. 
An itibariyle Münih’teki BMW merkez binasının önündeki yolda iki adet sokak lambasına bu sistem entegre edilmiş. Sürücüler mobil uygulama üzerinden ödeme yaparak istasyonları kullanabiliyor. Bu çözümün yaygınlaşması için BMW ve Tesla görüşmelere başlamış. 
Konseptin ne zaman hayata geçeceği bilinmiyor ve pilot program sonucunda bazı ayrıntılar netleşecek. Bu çözüm için ayrıca yerel makamların da onayını almak gerekecek.    

Milli Yüksek Hızlı Tren Projesi Hakkında Merak Edilenler

MÜSİAD tarafından gerçekleştirilen High Tech Port isimli fuar kapsamında TCDD’nın yüksek hızlı milli tren projesi hakkında da detayları öğrenme fırsatı yakaladık. Detaylar videomuzda.    

Roketsan’dan yeni nesil seyir füzesi: SOM

Ulusal roket ve füze araştırma ve üretim programlarına önderlik eden Roketsan, yeni nesil seyir füzesi SOM ile oldukça iddialı. Özel bir versiyonu, F-35 Lightning II’de de kullanılacak olan füze, radara görünmediği gibi, özel görüntüleme sistemleriyle sonradan hedef değişikliğine de izin verebiliyor. Detaylar videomuzda, iyi seyirler.  

Galaxy S6’nın yanında Galaxy S6 Edge de gelebilir

Samsung’un kötü gidişe dur demek için üzerinde daha fazla emek harcadığı Galaxy S6 amiral gemi modeli ile ilgili bilinenler oldukça az ancak pek çok farklı kaynaktan iddialar gelmeye devam ediyor. Bu kez modelin Edge verisyonunun da olacağı iddia edildi. 
Samsung’un Galaxy Note 4 ile birlikte Galaxy Note Edge modelini tanıtması gibi Galaxy S6 yanında kenardan kavisli Galaxy S6 Edge de tanıtılacak ve bu cihaz yine sınırlı bölgelerde satışa sunulacak. Bu kez cihazın iki kenarının da kavisli olacağı belirtiliyor. 
Kaynaklar Project Zero kod adına sahip cihazın Galaxy S6 adı ile pazarlanacağını teyit ettirdiklerini belirtiyor. Galaxy S6 modelinde 2560×1440 piksel çözünürlükte Super AMOLED ekran, 16MP veya 20MP çözünürlükte arka kamera, 64-bitlik Qualcomm 810 veya Exynos 7 Octa yongaseti ve tamamen metal kasa şeklinde özellikler olacağı ifade ediliyor. 
Şimdiye kadar aldığı eleştirileri Galaxy S6 ile gidermek isteyen Samsung’un kasayı tamamen metal alaşımdan imal edeceği düşünülüyor. Ancak firma bir sürpriz yaparak belirli bir kısmını metalden üretebilir. Zira metal kasa üretimi konusunda Samsung’un tedarikçileri sıkıntılar yaşıyor ve Galaxy A5 ile A3 modellerinde stok sıkıntıları mevcut. Eğer firma gelecek seneye kadar bunun üstesinden gelirse Galaxy S6’da herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmaz. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Galaxy S6 modelinin MWC 2015 etkinliğinde tanıtılması bekleniyor.    

Tolunay Kafkas İsyan Etti

Beşiktaş’a 2-1 mağlup oldukları karşılaşma sonrasında açıklamalarda bulunan Karabükspor teknik direktörü Tolunay Kafkas, ‘Kimse futbolun gelişmesi ve ilerlemesi için bir şey yapmıyor. Ülkeden de ülkemin insanından da umudumu kestim’ dedi.

Hürriyet’in haberine göre Kardemir Karabükspor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, 2-1 kaybettikleri Beşiktaş maçına ilişkin, ilk devre savunma anlamında iyi olduklarını ve hiç pozisyon vermediklerini söyledi. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kafkas, “Hızlı hücumlarda birkaç pozisyonda etkili çıkabildik. Oyun ilk devre ortadaydı. İkinci devre etkili olmaya çalıştık. Oyunun hakimiyeti bizdeyken etkili ve yaratıcı oyuncularıyla 2 gol buldular. Oyunun kontrolü Beşiktaş’a geçti. Ondan sonraki 10 dakikada rakip farkı arttırabilirdi. Daha sonraki 15-20 dakika kontrolü elimize aldık. Gol bulduk, goller de bulabilirdik” diye konuştu.

“Oyunla ilgili değil, kendimizle ilgili sıkıntımız var” diyen Kafkas, “Ön bölgedeki oyunu taşıyan oyuncularımızın sakat olması, ciddi problemler yaratıyor. Bundan sonra biraz daha denk olan takımlarla oynayacağız. 15 puanın altında kalmamamız gerekiyor. Kalırsak zor günler yaşarız. Devre arasında takviye yapacağız. Beşiktaş takımını tebrik ediyorum” dedi.

“Hiç kimse futbolun gelişmesi ve ilerlemesi için bir şey yapmıyor”

Eskişehirspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam’ın, “Benim Türk futbolundan ümidim kopuyor” sözleri hatırlatılan Kafkas, şöyle devam etti: “Ben ülkeden de ülkemin insanından da umudumu kestim. Çok net ve daha büyük bir şey söylüyorum: Ülkeden de ülkemin insanından da umudumu kestim. Çünkü hiç kimse futbolun gelişmesi ve ilerlemesi için bir şey yapmıyor. Kendi çıkarları ve menfaatleri için çalışıyor. Türkiye’de insanların kişiliğine, doğruluğuna, dürüstlüğüne saygı gösterilmiyor. Parasına ve gücüne gösteriliyor. Güç kimdeyse… Bu ülke bu durumda. Genel söylüyorum.”

“Başka duygularla buraya geldim”

İnsanların kendi çıkar ve menfaatlerini bırakıp doğru işler yaparlarsa yanlışı savunamazlarsa bu ülkenin futbolunun düzeleceğini aktaran Kafkas, “Biz hep yanlışın peşindeyiz. Ben bugün aslında başka duygularla buraya geldim ama başka şeyler söylüyorum. Bu kulüp bu durumdaysa bunun sorumlusu benim. Ben beceremedim. Bunu erkekçe de söylüyorum. Bir şeyleri düzeltmek istiyorsak radikal kararlar almak lazım. Bu düzen ve sistem, radikal kararlar alacak düzen değil. Bence Ertuğrul daha hafif konuşmuş. İnsanlar gerçekten başka tarafa gitmeye başladı. Bütün namuslu insanlar kaçmaya başladı. Gelecek nesillere temiz, doğru, dürüst bir şeyler bırakmak lazım” ifadesine yer verdi.

Hakemlerin hatalarının sorulması üzerine Kafkas, “Genelde sorun hakemin hata yapıp yapmaması değil. Burada niyet önemli. Bu niyeti de biz okuyabiliyoruz. 30 yıldır bu işin içindeyim. Bu niyeti gördükten sonra penaltı olur olmaz, ofsayt olur olmaz, bunlar önemli değil. Niyet önemli” dedi.

“Bizim dönemimizde yetenek vardı ama imkanlar kısıtlıydı”

Ligin kendi dönemlerine göre daha sert geçip, geçmediğinin sorulması üzerine Kafkas, şu sözlerle yanıt verdi: “Mücadele dediğiniz şey şeffaf, doğru, dürüst, açık olur. Bizim dönemimizdeki oyuncular çok yetenekliydi. Fakat ekipman yeterli değildi. Bu dönem daha fazla imkan var ama genç oyuncuya daha fazla yatırım yapılmadığı için Türk futbolunun kalitesi yerlerde. Bu, bugünün sorunu değil. Biz iyi şeyler yaparak 20 yıl sonrasının planını yapmalıyız. En değerli şey, beyin gücü. Oda kıt bulunan bir şey. Türkiye’de beyin gücüne hiç itibar gösterilmiyor. Başka bir düzen var. Birileri başarılı oluyor, birileri olmuyor veya oldu gibi gözüküyor. İlkeleri ve prensipleri koymak lazım. Konuşmakta istemiyorum. Birçok insanda bana gülüyor.”